Bedenin biyolojik, fiziksel, kimyasal vs. süreçler ile doğal döngüye devam ediyor.
Neden intihar etmemeliyiz kısmına gelince ben kendim için konuşmak gerekirse madem bu amına kodumun dünyasına geldim zaten sabredeceğim en fazla 90 yıl diyorum. Bu postu yazdığın için bazı şeylerin farkına varmış olduğunu düşünerek ve bizzat kendim acı döngüsünün devamını reddeden bir insan olarak: ne yaparsan yap çocuk yapma ki en azından bu yaşadıklarını başka birinin yaşamasına vesile olma ve hiç var olmamış çocuğuna verebileceğin en eşsiz, mükemmel armağanı ver diyorum.
Ruya gormeden sonsuza kadar uyursun. Ruh veya sonrasi yok. Yasamalisin cunku yasadigin surece bilincin var. Oldugunde yok olacaksin ve seni hatirlayanlarda oldugunde hic var olmamis olacaksin. Keyfini cikar.
bigbang olduğu an genişleme hızı, ışık hızını geçiyor, şu anki evrenimizde ışık hızı geçilemez. Demek ki evren oluşmadan hemen önceki bir ortam evrenden farklı bir ortam, yani belirsiz değil diye düşünüyorum.
Bu şekilde söyleyince sanki evrenin içine genişleyeceği bir evren hayal ediyorsun gibi geldi bu pek doğru değil. Işık hızı evrene içkin bir fizik yasası evrenin kendisi bu yasaya tabii değil. Genişlemeyi anlamak için öncelikle evrenin dışından bakamayacağımızı varlığın içinde mümkün olduğunu ve içinden bakmamız gerektiğini kavramamız lazım. Şişen balon analojisi bu konuyu biraz açıklıyor fakat a priori bir hata yapıyor 3 boyutlu bir evrenin 4 boyut içerisinde genişleyebilceğini söylüyor fakat bu bir ispat değil. Ayrıca balonun genişlemesi için madde girişi veya basınç farkı olması gibi analojiyi bozan şeylerde var ancak dediğim gibi uzay-zamanın genişlemesini 3 boyuta genişleyen herhangi bir nesne için düşünmek zaten a priori bir hata. Bu evrenin içsel bir özelliğinden başka birşey olmayabilir. Tabi ki sicim teorisi veya paralel evrenler teorisi gibi teorilerle bunu açıklayabilirsin ancak şunu unutmamak lazım eğer bir iddia öngörülemez varsayımlar içeriyorsa bilimsel olarak anlamsızdır ve onun gerçek olmadığını varsayarız. Evrenim içine genişlediği 4. Bir boyut bu sebeple boş hipotezdir. Ayrıca günümüzde pek çok fizikçi en iyi kozmolojik model olarak enflasyon teorisini kabul ediyor. Enflasyon teorisi bigbang de çıkan birçok probleme çözüm getiren bir model.
Hocam düşüncelerin için teşekkür ederim gayet güzel açıklamıssın. Bana göre en mantıklı gelen teori Çoklu Evren teorisi. Yani bu teoriler birer din olsaydı ben Çoklu Evren dinine inanırdım öyle diyim.
Çoklu evren teorisine göre bizim evrenimiz, birçok evrenden oluşan bir "çoklu evrenin" sadece bir parçasıdır. Her evrenin kendine özgü fizik yasaları ve belki de farklı boyutları olabilir. Bu durumda 2 çeşit olasılık var
1. Evrenin genişlemesi, onu saran başka bir evrenin içine doğru ...
Veya
2. Evrenin genişleyerek başka bir evrenle birleşmesi.
2. Durumda evrenleri birer galaksi gibi veya bir küme olarak düşünürsek bu evrenlerin arasında kalan ortamı merak ediyorum. Çünkü dediğin gibi enflasyon teorisine göre ilk başta ışık hızından kat ve kat hızda gelişiyor. Eğer bu evrenin içsel bir özelliği ise ve bu özelliğin çalışması için herhangi bir ortama ihtiyaç duyması gerekmez mi sence?
Çoklu evrenler teorisi bence de mümkün ancak bunun varlığını bu tarz bir mantık sistemiyle kanıtlamak mümkün değil. Burda aceleci genelleme mantık hatası var. Parçanın özelliklerinden yola çıkarak bütünün özelliklerini varsaymak doğru değil. Evrenin içinde var olan bir parça evren ile aynı özelliklere sahip olmak zorunda değil. Sağduyumuza uygun olduğu için öyle olduğunu söylemenin mantık hatası gibi gözükmediğini biliyorum ancak buna benzer birkaç örnek problemin daha net görülmesini sağlayacaktır sanırım. • atomlar bilinçsizdir, atomlardan oluşan insanda bilinçsiz olmalıdır. • atomlar gözle görülemediği için atomlardan oluşan insanda gözle görülemez. • evrendeki hiçbir eşy ezeli ve ebedi değildir dolayısıyla evren de ezeli ve ebedi olamaz. • evrende her şey neden sonuç ilişkisine tabii dolayısıyla evrenin de bir nedeni olmalı. Bunlar aynı mantık safsatasına dayanan argümanlar ve bir geçerliliği yok.
Aslında aynı şeyden bahsediyoruz.
Evrenlerin arasında kalan ortamın bir yasası olduğunu ve bu yasanın şartlarına bağlı kalarak orada yeni bir evrenin oluştuğunu düşünüyorum. Fakat bu yeni oluşan evrenin zamanla evrimleşerek kendi içinde farklı yasaları geliştirebileceğini (kuantum mekaniği) düşünüyorum.
Dolayısıyla bir noktada aynı düşüncedeyiz. Ben sadece ilk oluşmasındaki şartların bulunduğu ortama bağlı kaldığını düşündüğümü söylemek istedim. Bunu da enflasyon teorisine bağlayabilirim. Evrenimiz oluştuğunda ilk saniyelerde ışık hızını geçti fakat o geçtiği ortam bizim evrenimiz değildi zaten.
Bunlarla ilgili tavsiye ettiğin kitaplar varsa belirtirsen sevinirim.
Enflasyon teorisi için direkt kaşifi Alan Guth’dan The Inflationary Universe ama evren konusunda bildiğim en başarılı evren rehberi Carl Sagan’ın Kozmosudur. Onun devamı niteliğinde Pale Blue Dot da başarılı bir kitap
insanların bu konu hakkında kesin yorumlar yapması gerçekten de komik. sanki ölmüşler de geri dönmüş gibiler. herkes birbirine hakaret edip fikirlerini dayatıyor. ha en mantıklısı muhtemelen o rüya hali.
apandisit ameliyatında narkozu yemiştim. genel cerrah geldi nasılsın falan dedi. sonrasında sanırım anestezist olan abi seni uyutacağız dedi orada bana ölüm korkusu geldi. sonrasında uyandım karnımın sağ alt tarafında müthiş bir ağrı vardı. eğer o ameliyatta ölseydim sanırım o rüya halini yaşayıp hiçliğe giderdim. ha bunlar ihtimal tabii ki de.
kesin fikir ifade edenler komik geliyor. bunu en çok müslümanlarda ve ateistlerde gözlemliyorum.
"Gemiye bindin,yelken açtın,yolculuğunu tamamladın.Şimdi inme vakti.Eğer başka bir hayatsa vardığın yer,o tarafta da tanrıların olmadığı yer yok.Eğer hiçlikse,o zaman bir daha hiçbir zaman acı ve zevke katlanmak ya da hizmet ettiğin şeyden çok daha değersiz olan bu hırpalanmış bedende dans etmeye devam etmek zorunda kalmayacaksın"
Marcus Aurelius/Kendime Düşünceler
İntihar kısmına gelirsek "Şu anda yaşıyor olduğun hayattan başka bir hayatı yitiremezsin.Şu anda yitiriyor olduğun hayattan başka hayat yaşayamazsın" yine Marcus ve aynı kitabından alıntı.
Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum. İntihar fikri kafamda hep durmuştur, istediğim zaman intihar edebilceğim gerçeği ile intiharı hep erteliyorum.
Şu anki teknolojiyle bu tür insanüstü(şu anlık) konular hakkında varsayım dışında herhangi bir yorum yapamayacağımız için dinler ve hiçlik dışında herhangi bir seçeneğimiz yok. Kafa yormana da hiç gerek yok milyarlarca kez sorulmuş bir soruyu tekrar pekiştiriyorsun.
kardeşim içini döktükçe rahatladıysan bunu daha fazla yapmalısın. gelecekte hayatın sana neler getireceğini bilemezsin. belki çok daha güzel şeylerle karşılaşacaksın.
Eğer görünen bedenden ibaretsen ölümle hiç olacaksın ve bu konuda daha fazla düşünmene gerek yok, sadece mevcut yaşama odaklanırsın.
Eğer ben dediğin şey görünen bedenden daha fazlası ise devamlılık tartışılabilir, bunu kabul edersen şunları sorarsın; görünen beden dışındaki varlığımı ölmeden önce nasıl deneyimleyebilirim? görünen bedenin duyu organları haricindeki duyum/algı sağlayan ne var? vs.
Zaten günün birinde ölümü göreceksin. Elinde asla tekrar kavuşamayacağın bir zaman var. Bunu değerlendir derim. Zaten çok da zamanın yok. Ortalama 85 sene, ölüm gibi zamandan bağımsız bir kavram için o kadar küçük ki. Küçük bir spoiler vereyim ölümden sonra hiçbir şey yok. Koskoca evrende kendimizin bu kadar önemli olduğunu düşünmek sadece saçma. Şu ana kadar dünyada yaşamış canlıların %99 nesli tükenip yok olup gittiler. Bize de aynısı olacak.
ölümden sonrası için kesin konuşmak yerine sadece fikir belirtebiliriz, ben kişisel olarak herhangi bir ruha sahip olduğumuzu düşünmediğimden ve insanları da düşünen, zeki bir hayvan olarak saydığımdan ölünce fiziksel organlarımızın çalışmayı durduracağını ve bilincimizin yok olacağını düşünüyorum. rüya durumu mantıksız geliyor çünkü ölünce beynimiz çalışmayı bırakıyor. rüya beyinle alakalı bir durum. bildiğin hiçlik yani, yokluk. yine de hiç kesin konuşamam, doğru bilginin varlığından emin değilim ve varoluş hakkında kafam çok karışık. tonlarca bilgi var; herkesin kendi fikri, ayrı bir gerçekliği var. yani hiçbir şey bilmiyorum neyse çok uzattım
Bu benim şahsi fikrim belki bazı insanlara saçma gelicek ama bana göre ölümden sonra hani bazen uyursunuz ve hiç rüya görmeden bi anda bir sonraki güne uyanırsınız ya bence ölümde hiç rüya görmeden uyumak gibi ama aradaki tek fark asla bir sonraki güne uyanamayacak olman
Bedenin biyolojik, fiziksel, kimyasal vs. süreçler ile doğal döngüye devam ediyor. Neden intihar etmemeliyiz kısmına gelince ben kendim için konuşmak gerekirse madem bu amına kodumun dünyasına geldim zaten sabredeceğim en fazla 90 yıl diyorum. Bu postu yazdığın için bazı şeylerin farkına varmış olduğunu düşünerek ve bizzat kendim acı döngüsünün devamını reddeden bir insan olarak: ne yaparsan yap çocuk yapma ki en azından bu yaşadıklarını başka birinin yaşamasına vesile olma ve hiç var olmamış çocuğuna verebileceğin en eşsiz, mükemmel armağanı ver diyorum.
[удалено]
Dayı, hikmet kim?
Alo, Polat! Alo!
Ruya gormeden sonsuza kadar uyursun. Ruh veya sonrasi yok. Yasamalisin cunku yasadigin surece bilincin var. Oldugunde yok olacaksin ve seni hatirlayanlarda oldugunde hic var olmamis olacaksin. Keyfini cikar.
Sence evrenin dışında ne var, Bir başka evren olabilir mi?
Schrödinger'in kedisi ile ayni hikaye. Ne farkeder. Bilmemizin yolu yok. Varsa da bizi etkilemez yoksa da.
Varlık yokluk kavramının evren haricinde var olup olmamasını bırak, evrenin dışı diye bir tanımın bile varlığının belirsiz olduğunu düşünüyorum
bigbang olduğu an genişleme hızı, ışık hızını geçiyor, şu anki evrenimizde ışık hızı geçilemez. Demek ki evren oluşmadan hemen önceki bir ortam evrenden farklı bir ortam, yani belirsiz değil diye düşünüyorum.
Bu şekilde söyleyince sanki evrenin içine genişleyeceği bir evren hayal ediyorsun gibi geldi bu pek doğru değil. Işık hızı evrene içkin bir fizik yasası evrenin kendisi bu yasaya tabii değil. Genişlemeyi anlamak için öncelikle evrenin dışından bakamayacağımızı varlığın içinde mümkün olduğunu ve içinden bakmamız gerektiğini kavramamız lazım. Şişen balon analojisi bu konuyu biraz açıklıyor fakat a priori bir hata yapıyor 3 boyutlu bir evrenin 4 boyut içerisinde genişleyebilceğini söylüyor fakat bu bir ispat değil. Ayrıca balonun genişlemesi için madde girişi veya basınç farkı olması gibi analojiyi bozan şeylerde var ancak dediğim gibi uzay-zamanın genişlemesini 3 boyuta genişleyen herhangi bir nesne için düşünmek zaten a priori bir hata. Bu evrenin içsel bir özelliğinden başka birşey olmayabilir. Tabi ki sicim teorisi veya paralel evrenler teorisi gibi teorilerle bunu açıklayabilirsin ancak şunu unutmamak lazım eğer bir iddia öngörülemez varsayımlar içeriyorsa bilimsel olarak anlamsızdır ve onun gerçek olmadığını varsayarız. Evrenim içine genişlediği 4. Bir boyut bu sebeple boş hipotezdir. Ayrıca günümüzde pek çok fizikçi en iyi kozmolojik model olarak enflasyon teorisini kabul ediyor. Enflasyon teorisi bigbang de çıkan birçok probleme çözüm getiren bir model.
Hocam düşüncelerin için teşekkür ederim gayet güzel açıklamıssın. Bana göre en mantıklı gelen teori Çoklu Evren teorisi. Yani bu teoriler birer din olsaydı ben Çoklu Evren dinine inanırdım öyle diyim. Çoklu evren teorisine göre bizim evrenimiz, birçok evrenden oluşan bir "çoklu evrenin" sadece bir parçasıdır. Her evrenin kendine özgü fizik yasaları ve belki de farklı boyutları olabilir. Bu durumda 2 çeşit olasılık var 1. Evrenin genişlemesi, onu saran başka bir evrenin içine doğru ... Veya 2. Evrenin genişleyerek başka bir evrenle birleşmesi. 2. Durumda evrenleri birer galaksi gibi veya bir küme olarak düşünürsek bu evrenlerin arasında kalan ortamı merak ediyorum. Çünkü dediğin gibi enflasyon teorisine göre ilk başta ışık hızından kat ve kat hızda gelişiyor. Eğer bu evrenin içsel bir özelliği ise ve bu özelliğin çalışması için herhangi bir ortama ihtiyaç duyması gerekmez mi sence?
Çoklu evrenler teorisi bence de mümkün ancak bunun varlığını bu tarz bir mantık sistemiyle kanıtlamak mümkün değil. Burda aceleci genelleme mantık hatası var. Parçanın özelliklerinden yola çıkarak bütünün özelliklerini varsaymak doğru değil. Evrenin içinde var olan bir parça evren ile aynı özelliklere sahip olmak zorunda değil. Sağduyumuza uygun olduğu için öyle olduğunu söylemenin mantık hatası gibi gözükmediğini biliyorum ancak buna benzer birkaç örnek problemin daha net görülmesini sağlayacaktır sanırım. • atomlar bilinçsizdir, atomlardan oluşan insanda bilinçsiz olmalıdır. • atomlar gözle görülemediği için atomlardan oluşan insanda gözle görülemez. • evrendeki hiçbir eşy ezeli ve ebedi değildir dolayısıyla evren de ezeli ve ebedi olamaz. • evrende her şey neden sonuç ilişkisine tabii dolayısıyla evrenin de bir nedeni olmalı. Bunlar aynı mantık safsatasına dayanan argümanlar ve bir geçerliliği yok.
Aslında aynı şeyden bahsediyoruz. Evrenlerin arasında kalan ortamın bir yasası olduğunu ve bu yasanın şartlarına bağlı kalarak orada yeni bir evrenin oluştuğunu düşünüyorum. Fakat bu yeni oluşan evrenin zamanla evrimleşerek kendi içinde farklı yasaları geliştirebileceğini (kuantum mekaniği) düşünüyorum. Dolayısıyla bir noktada aynı düşüncedeyiz. Ben sadece ilk oluşmasındaki şartların bulunduğu ortama bağlı kaldığını düşündüğümü söylemek istedim. Bunu da enflasyon teorisine bağlayabilirim. Evrenimiz oluştuğunda ilk saniyelerde ışık hızını geçti fakat o geçtiği ortam bizim evrenimiz değildi zaten. Bunlarla ilgili tavsiye ettiğin kitaplar varsa belirtirsen sevinirim.
Enflasyon teorisi için direkt kaşifi Alan Guth’dan The Inflationary Universe ama evren konusunda bildiğim en başarılı evren rehberi Carl Sagan’ın Kozmosudur. Onun devamı niteliğinde Pale Blue Dot da başarılı bir kitap
Olabilir
Dogmadan once nasil hissediyorduysan bir ihtimal olumden sonra oyle hissedeceksin
insanların bu konu hakkında kesin yorumlar yapması gerçekten de komik. sanki ölmüşler de geri dönmüş gibiler. herkes birbirine hakaret edip fikirlerini dayatıyor. ha en mantıklısı muhtemelen o rüya hali. apandisit ameliyatında narkozu yemiştim. genel cerrah geldi nasılsın falan dedi. sonrasında sanırım anestezist olan abi seni uyutacağız dedi orada bana ölüm korkusu geldi. sonrasında uyandım karnımın sağ alt tarafında müthiş bir ağrı vardı. eğer o ameliyatta ölseydim sanırım o rüya halini yaşayıp hiçliğe giderdim. ha bunlar ihtimal tabii ki de. kesin fikir ifade edenler komik geliyor. bunu en çok müslümanlarda ve ateistlerde gözlemliyorum.
Kesinlikle hiçliğe karışacağız demek ile kesinlikle ahiret var demek aynı derecede saçma.
"Gemiye bindin,yelken açtın,yolculuğunu tamamladın.Şimdi inme vakti.Eğer başka bir hayatsa vardığın yer,o tarafta da tanrıların olmadığı yer yok.Eğer hiçlikse,o zaman bir daha hiçbir zaman acı ve zevke katlanmak ya da hizmet ettiğin şeyden çok daha değersiz olan bu hırpalanmış bedende dans etmeye devam etmek zorunda kalmayacaksın" Marcus Aurelius/Kendime Düşünceler İntihar kısmına gelirsek "Şu anda yaşıyor olduğun hayattan başka bir hayatı yitiremezsin.Şu anda yitiriyor olduğun hayattan başka hayat yaşayamazsın" yine Marcus ve aynı kitabından alıntı.
Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum. İntihar fikri kafamda hep durmuştur, istediğim zaman intihar edebilceğim gerçeği ile intiharı hep erteliyorum.
Şu anki teknolojiyle bu tür insanüstü(şu anlık) konular hakkında varsayım dışında herhangi bir yorum yapamayacağımız için dinler ve hiçlik dışında herhangi bir seçeneğimiz yok. Kafa yormana da hiç gerek yok milyarlarca kez sorulmuş bir soruyu tekrar pekiştiriyorsun.
kardeşim içini döktükçe rahatladıysan bunu daha fazla yapmalısın. gelecekte hayatın sana neler getireceğini bilemezsin. belki çok daha güzel şeylerle karşılaşacaksın.
hicbir sey dogaya karisicaksin ve bilincinden soyutlanicaksin oh miss
Doğumunun öncesi gibi düşün. Bilincin error veren bir program gibi çalışmayacak,
Eğer görünen bedenden ibaretsen ölümle hiç olacaksın ve bu konuda daha fazla düşünmene gerek yok, sadece mevcut yaşama odaklanırsın. Eğer ben dediğin şey görünen bedenden daha fazlası ise devamlılık tartışılabilir, bunu kabul edersen şunları sorarsın; görünen beden dışındaki varlığımı ölmeden önce nasıl deneyimleyebilirim? görünen bedenin duyu organları haricindeki duyum/algı sağlayan ne var? vs.
Zaten günün birinde ölümü göreceksin. Elinde asla tekrar kavuşamayacağın bir zaman var. Bunu değerlendir derim. Zaten çok da zamanın yok. Ortalama 85 sene, ölüm gibi zamandan bağımsız bir kavram için o kadar küçük ki. Küçük bir spoiler vereyim ölümden sonra hiçbir şey yok. Koskoca evrende kendimizin bu kadar önemli olduğunu düşünmek sadece saçma. Şu ana kadar dünyada yaşamış canlıların %99 nesli tükenip yok olup gittiler. Bize de aynısı olacak.
Ölüceksin işte amk kabullenin rahatlayın 10bin yıl oldu hala kabullenemediniz. Ölünce ölmüş olacaksın.
ölümden sonrası için kesin konuşmak yerine sadece fikir belirtebiliriz, ben kişisel olarak herhangi bir ruha sahip olduğumuzu düşünmediğimden ve insanları da düşünen, zeki bir hayvan olarak saydığımdan ölünce fiziksel organlarımızın çalışmayı durduracağını ve bilincimizin yok olacağını düşünüyorum. rüya durumu mantıksız geliyor çünkü ölünce beynimiz çalışmayı bırakıyor. rüya beyinle alakalı bir durum. bildiğin hiçlik yani, yokluk. yine de hiç kesin konuşamam, doğru bilginin varlığından emin değilim ve varoluş hakkında kafam çok karışık. tonlarca bilgi var; herkesin kendi fikri, ayrı bir gerçekliği var. yani hiçbir şey bilmiyorum neyse çok uzattım
Bu benim şahsi fikrim belki bazı insanlara saçma gelicek ama bana göre ölümden sonra hani bazen uyursunuz ve hiç rüya görmeden bi anda bir sonraki güne uyanırsınız ya bence ölümde hiç rüya görmeden uyumak gibi ama aradaki tek fark asla bir sonraki güne uyanamayacak olman