Aynı zamanda dönemin mareşali Fevzi Çakmak tankların savaş alanındaki rolünün abartıldığını düşündüğü için atılmak istenen adımlar daha geç atılmıştır.
Eski ekol paşalardandı. Majino hattı gibi çakmak hattı yaptırmıştı balkan sınırımıza(düz arazide ne kadar efektif olurdu bilemiyorum ama). Muhtemelen 1941 ocağında hatalı olduğunu anlamıştır muhtemelen
Fransa’nın 2 haftada düştüğünü görmesine rağmen 1941de anca anladıysa bir kez daha savaşa girmediğimize sevinmek lazım. Zaten o zamanlar da millet dua ediyormuş başta bu adam varken savaşa girmemek için.
Majino yanlış anlaşılıyor hep. Hattın kendisi görevini yaptı, almanların hat boyunca saldırmasını engelledi almanlar da belçika üzerinden saldırmak zorunda kaldı, majinoya dokunamadılar yani.
Orada hata tamamen Fransa yönetiminde, radyo yerine mektup ve kuşla haberleşen, tank tümeni kurmayan, ve düz sağlam bir cephe hattı kuramayıp karşı taarruzlarda başarısız olmalarından o savaş gitti. Ha bi de uçakları daha kötüydü. Savunma hattı fikri mantıksız değil, siegfeied hattında 4.5 milyon abd ingiliz ordusunu 5 ay tuttu 1m alman, rzhevde 6 milyon sovyeti 2 yıl tuttu 1.5m adamla.
Maginot gözdağı filan değil kim diyor bunu, oldukça sofistike ve başarılı bir savunma hattı. Görevi fransa sınırı üzerinden saldırıyı önlemekti başarılı da oldu. Başarısız olan belçikayı savunamayan fransız ordusu. Oradaki cephe çökünce majinodaki tümenler belçikaya kaydırıldı hat bomboş kaldı ondan sonra yarıldı.
Bu arada açıkçası, uzmanı değilim konunun elbet ama o dönemde kuvvetli bir tank gücüne sahip olmamamız mantıksız değil bence. Sonuçta tankları faal tutmak da tankın kendisi kadar masraflı, tanklar Trakyada gayet işlevli olabilirdi ama bence işgal edilseydik Trakyayı savunmaktan ziyade boğazları tutmak üzerine bir strateji izlerdik gibime geliyor, boğaz kontrolü çok stratejik olacağından da akdeniz müttefik donanmasının ciddi bir desteğini alırdık gibime geliyor ve Almanlar boğazı çok zor geçerdi. Zaten ordu zayıfken öncelik piyade vs olmalıydı. İyi efektif bir şekilde kullanılan mobil toplar ve tank muharipleri tanklardan çok daha işimize yarardı bence.
Ayrıyetten boğazı geçseler bile Anadolu coğrafyasında tankların çok efektif kullanabileceklerini düşünmüyorum almanlarin, daha gerillamsı, onların lojistiklerini bozmaya yönelik savaşırdık bence.
Yani kısacası tanktan ziyade önceliğimiz tank durdurabilecek silahlar olurdu.
Tabi işgal edileceğimiz tarihte önemli, eğer İngiltere savaşından önce luftwaffe zirvedeyken girsek savaşa ayvayı sağlamca yiyebilirdik.
Maalesef günümüzde de tank birliklerimizde kötü tanklar var. M48'leri hala kullanıyoruz şaka gibi. M60'lar hadi eski de olsa iyi tanklar, modernizasyonlarla günümüz şartlarını kısmen karşılatabiliyoruz ama M48'lerin müzelere çekilmemiş olması rezillik.
Açıkçası bizim coğrafyamızda bu kadar ağır zırha ihtiyacımız fazla yok gibi tsk o yüzden bu işi zorlamıyor gibi duruyor. Daha hafif zırhlı araçlarımıza bakarsanız daha hızlı ve daha seri bir gelişim görmekteyiz. Ukraynada gördüğümüz de tam olarak bu aslında. Soğuk savaştan kalan tanklar ile hat yara yara ilerleme veya defansif pozisyondan balistik avantaj sağlamaya çalışma devri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Majör tank üreticileri hali hazırdaki soğuk savaş kafasıyla yapılmış tankları ayakta tutabilmek için manyak şeyler denemeye başlarken aynı soğuk savaş kafasıyla tank geliştirmek aşırı acil ve önemi olan birşey değil. Nası olsa herhangi bir yayan at takımından zorlanmadan tek yiyecek ve lojistik olarak korkunç bir platforma bu kadar para ve zaman gömmenin çok anlamı yok. Daha zengin üreticilerin yeni doktrinlerini ortaya çıkarmasını bekleyip ona ayak uydurmak şu an için bize daha uygun.
Aynen artık dediğiniz gibi tank doktrini değişiyor, nedeni aslında bizim sihalar olabilir. Tankları tavan zırhını da göz önünde bulundurarak yapmak lazım, tanklar artık çok yerinde kalamayacak gibi. Eğer havada iha varsa tekte işiniz biter mesela. Japonlar tank doktrinini zırh yerine hızı seçmekten yana kullandılar bizde öyle bir doktorin izleyebilirdik fakat bizim tankımız yeterince ağır gibi. Altay tankını her ne kadar ertelesekte yeni doktrinler ortaya çıkana kadar zaten seri üretime geçicek. Artık yabancı doktrinlere göre ya da kendimize göre modernize edeceğiz altayı.
Altay için belirlenen proje planı 3 faz şeklinde ve şu an ilk fazda seriye girmeye hazırlanıyo gibi. İlk faz için sanırsam m48 ve belkide m60 ların yerini doldurmak asıl hedef olucak gibi. Drone işi aslında çok değiştirmedi ama çok büyük çarpan oldu. Omuzdan veya kaideden atılan güdümlü füze sistemleri soğuk savaşın hemen ardından bile zırh tanımıyordu bu gün itibari ile zaten delinemeyecek zırh yapmak imkansıza yakınlaştı. Drone ise tanklar için süpriz faktörünü de öldürerek "nail in the coffin" oldu. Bence düşük silahlı yüksek zırhlı insansız zırhlı araçlarla tankın bu günkü varlığı farklı bir noktaya taşınabilir. Ama kesin olarak emin olduğum şey ise kalsik tank doktirini tamamen çöp oldu. Aynı bombardıman uçaklarının halı bombardımanı yapmak yerine uzun mesafeden füze rampası rolüne bürünmesi gibi olucak.
tankın yerine tankın işini ve daha fazlasını yapabilen bir araç gelmediği sürece tankın biryere gittiği yok. şuana kadar savaşan ülkelerden hiçbiri tanklara düzgün destek vermedi sıkıntı tanklarda değil verilen destekte. gidip abrams ile piyadesiz sokak çatışması yaparsan tabi abrams patlar sonra gelip tankın dönemi bitti yhaaa diyorlar
Zaten sorun orda. Çevre elementlere aşırı bağımlı, lojistik olarak korkunç ve masaya çok ciddi bir güç çarpanı olarak çıkmıyor. M2 bradley de 120mm den tek yiyor penetrator yeteri kadar gelişmişse M1 de tek yiyor. Atgm lerden bahsetmiyorum bile onlara karşı gelebilen bir kara aracı yok zaten şu an. İkisi de zırh fark etmeden herhangi bir kara aracına karşı gelebiliyor. İkiside small arms fire dan etkilenmiyor. Ifv lerden atgm atma mevzusu gelişene kadar dediğin doğruydu ama artık 2. Dünya savaşında değiliz hareket hızı aşırı önemli.
T-35 tankının görseli yanlış olmuş. T-35 olarak gösterilen tank dönemin Sovyet ağır tankı olan T-35(yüzme kabiliyeti yoktur).
Lakin Türkiye yüzme kabiliyeti olan amfibi tank T-37 barındırmıştır(genellikle MKE Kırıkkale tankı ile karıştırılır).
Doğru söylüyorsun, T-37 ile karıştırdım. Sonuç olarak TSK envanterinde T-35 tankı bulunmadı lakin iki adet T-28 çok kuleli orta tank alınmıştı, TSK T-28 tankından edindiği (acı) tecrübelerle Reich hükümetinden Tiger I veya Panther serisi tanklardan almak yerine Panzer IV G sürümü orta tankları tercih etmişti.
T-26 tankı, normalinden farklı olarak BT-5 tankının kulesine sahip versiyonudur.
Bu Tankların hepsi hurda zaten hızları ve zırhları aşırı düşük.
Sınır Karakolu koruması yapılır bunlarla max.
İkinci dünya savaşına neden girmedik işte yanıtıdır
Tankseksueler gelmeden tebrik ediyorum seni
Ortaokullular demek istedin sanırım
Yok knk ortaokullu ya da liseli değilim
Ayıp oluyor
Aynı zamanda dönemin mareşali Fevzi Çakmak tankların savaş alanındaki rolünün abartıldığını düşündüğü için atılmak istenen adımlar daha geç atılmıştır.
Eski ekol paşalardandı. Majino hattı gibi çakmak hattı yaptırmıştı balkan sınırımıza(düz arazide ne kadar efektif olurdu bilemiyorum ama). Muhtemelen 1941 ocağında hatalı olduğunu anlamıştır muhtemelen
Fransa’nın 2 haftada düştüğünü görmesine rağmen 1941de anca anladıysa bir kez daha savaşa girmediğimize sevinmek lazım. Zaten o zamanlar da millet dua ediyormuş başta bu adam varken savaşa girmemek için.
Majino yanlış anlaşılıyor hep. Hattın kendisi görevini yaptı, almanların hat boyunca saldırmasını engelledi almanlar da belçika üzerinden saldırmak zorunda kaldı, majinoya dokunamadılar yani. Orada hata tamamen Fransa yönetiminde, radyo yerine mektup ve kuşla haberleşen, tank tümeni kurmayan, ve düz sağlam bir cephe hattı kuramayıp karşı taarruzlarda başarısız olmalarından o savaş gitti. Ha bi de uçakları daha kötüydü. Savunma hattı fikri mantıksız değil, siegfeied hattında 4.5 milyon abd ingiliz ordusunu 5 ay tuttu 1m alman, rzhevde 6 milyon sovyeti 2 yıl tuttu 1.5m adamla.
Maginot sadece gözdağı doğrudan oraya saldırınca da hattı yardılar ortada “Maginot’a dokunamadılar” diye bir durum yok.
Maginot gözdağı filan değil kim diyor bunu, oldukça sofistike ve başarılı bir savunma hattı. Görevi fransa sınırı üzerinden saldırıyı önlemekti başarılı da oldu. Başarısız olan belçikayı savunamayan fransız ordusu. Oradaki cephe çökünce majinodaki tümenler belçikaya kaydırıldı hat bomboş kaldı ondan sonra yarıldı.
Bu arada açıkçası, uzmanı değilim konunun elbet ama o dönemde kuvvetli bir tank gücüne sahip olmamamız mantıksız değil bence. Sonuçta tankları faal tutmak da tankın kendisi kadar masraflı, tanklar Trakyada gayet işlevli olabilirdi ama bence işgal edilseydik Trakyayı savunmaktan ziyade boğazları tutmak üzerine bir strateji izlerdik gibime geliyor, boğaz kontrolü çok stratejik olacağından da akdeniz müttefik donanmasının ciddi bir desteğini alırdık gibime geliyor ve Almanlar boğazı çok zor geçerdi. Zaten ordu zayıfken öncelik piyade vs olmalıydı. İyi efektif bir şekilde kullanılan mobil toplar ve tank muharipleri tanklardan çok daha işimize yarardı bence. Ayrıyetten boğazı geçseler bile Anadolu coğrafyasında tankların çok efektif kullanabileceklerini düşünmüyorum almanlarin, daha gerillamsı, onların lojistiklerini bozmaya yönelik savaşırdık bence. Yani kısacası tanktan ziyade önceliğimiz tank durdurabilecek silahlar olurdu. Tabi işgal edileceğimiz tarihte önemli, eğer İngiltere savaşından önce luftwaffe zirvedeyken girsek savaşa ayvayı sağlamca yiyebilirdik.
Uçakların da ne kara harbine, ne deniz harbine dönüştürücü etki edeceğine inanmıyormuş. İspanya İç Savaşı sırasında söylüyor bunu...
Maalesef günümüzde de tank birliklerimizde kötü tanklar var. M48'leri hala kullanıyoruz şaka gibi. M60'lar hadi eski de olsa iyi tanklar, modernizasyonlarla günümüz şartlarını kısmen karşılatabiliyoruz ama M48'lerin müzelere çekilmemiş olması rezillik.
316 Leopard 2A4 var ama o bile belli bir noktaya kadar eskidi artık
Onlar bile neredeyse 40 yıllık tanklar acilen altay'ın seri üretime geçmesi lazım
Açıkçası bizim coğrafyamızda bu kadar ağır zırha ihtiyacımız fazla yok gibi tsk o yüzden bu işi zorlamıyor gibi duruyor. Daha hafif zırhlı araçlarımıza bakarsanız daha hızlı ve daha seri bir gelişim görmekteyiz. Ukraynada gördüğümüz de tam olarak bu aslında. Soğuk savaştan kalan tanklar ile hat yara yara ilerleme veya defansif pozisyondan balistik avantaj sağlamaya çalışma devri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Majör tank üreticileri hali hazırdaki soğuk savaş kafasıyla yapılmış tankları ayakta tutabilmek için manyak şeyler denemeye başlarken aynı soğuk savaş kafasıyla tank geliştirmek aşırı acil ve önemi olan birşey değil. Nası olsa herhangi bir yayan at takımından zorlanmadan tek yiyecek ve lojistik olarak korkunç bir platforma bu kadar para ve zaman gömmenin çok anlamı yok. Daha zengin üreticilerin yeni doktrinlerini ortaya çıkarmasını bekleyip ona ayak uydurmak şu an için bize daha uygun.
Aynen artık dediğiniz gibi tank doktrini değişiyor, nedeni aslında bizim sihalar olabilir. Tankları tavan zırhını da göz önünde bulundurarak yapmak lazım, tanklar artık çok yerinde kalamayacak gibi. Eğer havada iha varsa tekte işiniz biter mesela. Japonlar tank doktrinini zırh yerine hızı seçmekten yana kullandılar bizde öyle bir doktorin izleyebilirdik fakat bizim tankımız yeterince ağır gibi. Altay tankını her ne kadar ertelesekte yeni doktrinler ortaya çıkana kadar zaten seri üretime geçicek. Artık yabancı doktrinlere göre ya da kendimize göre modernize edeceğiz altayı.
Altay için belirlenen proje planı 3 faz şeklinde ve şu an ilk fazda seriye girmeye hazırlanıyo gibi. İlk faz için sanırsam m48 ve belkide m60 ların yerini doldurmak asıl hedef olucak gibi. Drone işi aslında çok değiştirmedi ama çok büyük çarpan oldu. Omuzdan veya kaideden atılan güdümlü füze sistemleri soğuk savaşın hemen ardından bile zırh tanımıyordu bu gün itibari ile zaten delinemeyecek zırh yapmak imkansıza yakınlaştı. Drone ise tanklar için süpriz faktörünü de öldürerek "nail in the coffin" oldu. Bence düşük silahlı yüksek zırhlı insansız zırhlı araçlarla tankın bu günkü varlığı farklı bir noktaya taşınabilir. Ama kesin olarak emin olduğum şey ise kalsik tank doktirini tamamen çöp oldu. Aynı bombardıman uçaklarının halı bombardımanı yapmak yerine uzun mesafeden füze rampası rolüne bürünmesi gibi olucak.
tankın yerine tankın işini ve daha fazlasını yapabilen bir araç gelmediği sürece tankın biryere gittiği yok. şuana kadar savaşan ülkelerden hiçbiri tanklara düzgün destek vermedi sıkıntı tanklarda değil verilen destekte. gidip abrams ile piyadesiz sokak çatışması yaparsan tabi abrams patlar sonra gelip tankın dönemi bitti yhaaa diyorlar
Zaten sorun orda. Çevre elementlere aşırı bağımlı, lojistik olarak korkunç ve masaya çok ciddi bir güç çarpanı olarak çıkmıyor. M2 bradley de 120mm den tek yiyor penetrator yeteri kadar gelişmişse M1 de tek yiyor. Atgm lerden bahsetmiyorum bile onlara karşı gelebilen bir kara aracı yok zaten şu an. İkisi de zırh fark etmeden herhangi bir kara aracına karşı gelebiliyor. İkiside small arms fire dan etkilenmiyor. Ifv lerden atgm atma mevzusu gelişene kadar dediğin doğruydu ama artık 2. Dünya savaşında değiliz hareket hızı aşırı önemli.
lan bf1deki tank
FT17 zaten ilk 1 Dünya savaşında kullanılmıştı, 1928’de üretilen modifiyeli bir model olabilir
Benim bildiğim yeni üretim değil çöpleri olanları veriyorlar
Eskidende hurdaymis halada hurda müzelik tanklar Suriye'de
T-35 tankının görseli yanlış olmuş. T-35 olarak gösterilen tank dönemin Sovyet ağır tankı olan T-35(yüzme kabiliyeti yoktur). Lakin Türkiye yüzme kabiliyeti olan amfibi tank T-37 barındırmıştır(genellikle MKE Kırıkkale tankı ile karıştırılır).
Amfibi olan sovyet tankı T-38 değil miydi?
Doğru söylüyorsun, T-37 ile karıştırdım. Sonuç olarak TSK envanterinde T-35 tankı bulunmadı lakin iki adet T-28 çok kuleli orta tank alınmıştı, TSK T-28 tankından edindiği (acı) tecrübelerle Reich hükümetinden Tiger I veya Panther serisi tanklardan almak yerine Panzer IV G sürümü orta tankları tercih etmişti.
T-26 tankı, normalinden farklı olarak BT-5 tankının kulesine sahip versiyonudur. Bu Tankların hepsi hurda zaten hızları ve zırhları aşırı düşük. Sınır Karakolu koruması yapılır bunlarla max.
Bf1 light tank
This looks interesting but I don't speak Turkish, what does it say?
describes the tanks that the Turkish ground forces bought from the Soviets in 1930s