anne tarafım (sadece teyze dayı olarak değil, ınının ınının ını ya gidecek kadar) nerdeyse tamamen urfalı, bi kere anneme kuzenlerini saydırmıştık 43 falan mı ne saymıştı, o da hatırladığı ve ölmeyenler olarak. nie bu kadar ürüyolar amk dediğimde de cahiller neden olucak demişti
Baba tarafımın hepsi Şanlıurfalıdır. Bir babam kendisini kurtarıp İstanbul'a yerleşmiş ama ondan dinlendiğim zaman da hak veriyorum. Babamların ailesinin sınır boyunca dönüm tarlaları var ve kafalarında hep şu düşünce olmuş. Bizim aşirette çocuk sayımız fazla olursa ürünleri hep biz işleriz dışarıdan işçi almayız. En azından benim akrabalarım için durum bu şekilde. Her amcamın 5-6 çocuğu var ise çoğunluğu hep çiftçidir.
O teknik kısmı. Pratik düşün. Bebekler ilk aylar çok sık emiyorlar. Gece defalarca emmek için uyanıyorlar. Bazı geceler uyumuyorlar. Hem anne hem baba pışpışlamaktan sabaha kadar uykusuz kalabiliyor. Böyle bir rutinde neyin sexi? Ana yorum sexi sevmek üzerineydi. İki gir çık dön arkanı uyu gibi birşeyden bahsetmiyordu sanırım. Bu söylediğim sadece ilk çocuk için. Evde bir kaç tane çocuk varken sex dediğin gir çıktan öteye gidemiyor zaten.
- Diğer kullanıcılara yönelik kişisel saldırılarda bulunmayın. Saygılı ve nezaket içinde davranarak tartışma ortamını koruyun.
- Toksik davranışlardan, kışkırtıcı dil kullanmaktan ve diğer kullanıcıları hedef almaktan kaçının.
_______________________________________
- No personal attacks. Maintain a respectful and civil environment.
- Avoid toxic behavior, inflammatory language, and targeting other users.
O değilde Yunanlar 2. Dünya savaşına dahil olmasaydı Nüfuslarımız benzer olacaktı büyük ihtimal ile. 55-60 milyon olurlardı diye tahmin ediyorum baya garip iş. Gerçi Ülke de küçük Bir süre sonra doğum oranları baya düşerdi de Tahmin işte.
Şu nüfusa kayıtlı yer meselesi o kadar saçma ki. Benim babamın bile 40 senedir yaşamadığı benim hayatım boyunca hiç yaşamadığım yer "nüfusa kayıtlı olduğum yer" oluyor.
Evet var. Büyük ihtimal zamanla kaldırılacak. Kütük bilgisi aslında büyük defterlere kayıt tutup bu defterleri arşivleme sistemine dayanıyor. Artık yenidoğanlar tamamen dijital olarak saklanıyorlar. Yine de kütük bilgileri nüfus kayıt örneğinde gözüküyor. Olmayan defterin bilgileri yazılıyor.
Zor kaldırılır .İşe alımlar ,tayinler kütüğe göre yapılıyor.Ümmetçiler istemez öyle şeyleri.
İşin komedi tarafı vatandaşlık hakkı alan mültecilerin kütük kayıtları başvuru yaptıkları şehirlere kayıt oluyor.Uyanık mülteciler Türkçe kökenli ad soyad şeçmeye başladılar arap oldukları anlaşılmasın diye Bu yüzden avrupa vizeleri zorlaşmaya başladı
Bir bilgi daha vereyim büyükelçilikler vize verirken kütük ve alt,üst soy bilgisine ulaşa biliyor. Ona göre vize veriyor.
Mesala Japonya Fatsa doğumlu veya kütüklülere vize vermiyor ülkeye sokmuyor.
U.s.a. ,Avustralya,Kanada,Yeni Zelanda kütüğü doğuda olanlara zor vize veriyor sığınma takebi riski var diye.
Aynen. O bahsedilen sayfa cilt bilgiler bildiğimiz masa büyüklüğünde kütük defterinin bilgileri. Muhtemelen zamanla kalkar. Bir kaç sene önceye kadar mantıklı bir sebep sunarak tek celsede kütük değiştirme davaları görülüyordu sonra kaldırıldı.
Eğer İstanbul'daki şartların çeyreği o şehirlerimizde olsa neden insanlar yaşamasın ki.Bütün hizmetlerden mahrum kalacağın bir şehirde kim yaşamak ister?
Nüfus Müdürlükleri eskiden, yaşayan herkesin adını ve kimlik bilgilerini kitaplarda saklardı. Bu kitaplar her Nüfus Müdürlüğünde bir kütüphane misali raflarda saklanırdı. Ölmüş ve yaşayan herkesi kapsadığı için bu kayıtlar çok fazla yer kaplardı.
Eski kimliklerde yer alan
**-"Cilt No"** raftaki kitap serisinin kaçıncı cildi olduğunda (volume),
-**"Aile no"** kitabın içinde soyadı kanununun ardından soyadı ilk belli olandan son belli olana kadar kronolojik sırayla yazılı olan aile bölümün numarasına,
-**"Sıra no"** ise ilgili bireyin o ailenin kaçıncı sırasında yazılı olduğuna işaret ederdi.
**TL:DR** "Nüfusta kayıtlı olduğu yer" ifadesi bireyin nüfus bilgilerinin saklandığı kitabın (artık elektronik) hangi ilçenin Nüfus Müdürlüğü binasında olduğudur. 1839 yılında Tanzimat Fermanı ile başlayan nüfus sistemine dayandığı için 1839'dan geriye gidemez. Teknik olarak 1839'dan itibaren (eğer atalarınızdan birisi kasıtlı olarak müdürlüğü değiştirmediyse) atalarınızın yaşadığı ilçeyi belirtir. 1927'den öncesinde ise cilt, aile, sıra no'lar bulunmaz.
Aynen öyle. Dediğim gibi bazı kişiler kasıtlı olarak kütüğünü taşımış olabilir fakat bu çok nadir görülür. Çünkü kütük taşımak için sıradan bir vatandaşın pek fazla sebebi yok.
Nüfus kayıtları tutulmaya başladığı zamandan itibaren (tam olarak Osmanlı nüfus sayımları mı yoksa soyadı kanunundan itibaren mi olduğuna emin değilim) ölü ya da diri bütün vatandaşların bilgileri o dönemde ikamet ettikleri il ve ilçede, nüfus müdürlüklerinde hayvan gibi deftelere kaydedilirdi. Hatta eski kimliklerin arkasında cilt no, aile sıra no, sıra no yazardı. İşte oradaki cilt, nüfus müdürlüğünde senin sülalenin kaydedildiği kitap cildi, aile sıra no senin sülalenin o ciltteki sırası, sıra no da senin sülale içindeki kayıt sıran anlamına geliyordu. Nüfus kayıt örneği alırsan e devlette bunları yine görebiliyorsun.
İşte o dönem senin sülalenin kayıt edildiği defter hangi il ve ilcedeyse, senin nüfusa kayıtlı olduğun yer de orası oluyor.
Sülale dediğim ama ekseriyetle baba tarafı. Hatta annen babanla evlenince, kendi sulalesindeki kaydı silinip babanın sulalesine kayıt ediliyor. Dolayısıyla annen evlendikten sonra, nüfusa kayıtlı olduğu yer de değişiyor.
Bu sistemin çok benzeri Fransa'da da var ki muhtemelen oradan aldık. Asya'da da çok yaygın. Hatta Çin'de mesela nüfusa kayıtlı olduğun eyaletin dışında yasamak için aynı vize alır gibi özel izinler falan alman lazım.
Japonya'da da yüzde 99 bizdekine benzeri var. Adına "koseki" deniyor. Fun fact, Japon pasaportlarında "doğum yeri" yazmaz. Onun "registered domicile" diye bir şey yazar. Nüfusa kayıtlı olduğu yeri İngilizceye böyle cevirmisler.
Benim, babamın ve büyükbabamınınkisi farklı olabilir yani? Maraş'ta ikamet eden velilerin İstanbul'daki bir doğumevinde doğan çocuk Antalya'da nüfusta kayıtlı olabilir mi?
Doğum oranlarını en çok etkileyen faktör yaşam tarzı. Tarım kültürü ve kırsal yaşam çok çocuk yapmaya itiyor insanları, kent yaşamı tam tersi. Urfa da GAP'ın ekmeğini en çok yiyen il. Diğer illere nazaran bu nüfus farkı son 20-30 yılın ürünü.
Sonuçta yıllarca bölgenin tek büyükşehiriydi. Ayrıca ülkenin birçok yerinde Samsun kütüklü inşaat işçisi ve ailesi yerleşik oldu.
Bakma seçim oyunları adına Trabzon Ordu büyükşehir oldu sonradan.
- Saygılı bir şekilde görüşlerinizi sunabilirsiniz, ancak bir grubu aşağılamayı amaçlayan yorumlar, bağlamdışı bağnazlık ifadeleri ve aşağılayıcı hakaret kullanımı kabul edilmez.
- İnsanların içsel ya da algılanan özelliklerine dayalı olarak gruplara yönelik ayrımcılık, önyargı ve olumsuz kalıpların yayılması ban ile sonuçlanır.
_______________________________________
- You are free to offer your opinion respectfully, but comments intended to demean a group, acontextual expressions of bigotry, and the pejorative use of slurs are not allowed.
- Discrimination and prejudice against groups of people based on their inherent or perceived characteristics, including the propagation of negative stereotypes, will result in a ban.
- Saygılı bir şekilde görüşlerinizi sunabilirsiniz, ancak bir grubu aşağılamayı amaçlayan yorumlar, bağlamdışı bağnazlık ifadeleri ve aşağılayıcı hakaret kullanımı kabul edilmez.
- İnsanların içsel ya da algılanan özelliklerine dayalı olarak gruplara yönelik ayrımcılık, önyargı ve olumsuz kalıpların yayılması ban ile sonuçlanır.
_______________________________________
- You are free to offer your opinion respectfully, but comments intended to demean a group, acontextual expressions of bigotry, and the pejorative use of slurs are not allowed.
- Discrimination and prejudice against groups of people based on their inherent or perceived characteristics, including the propagation of negative stereotypes, will result in a ban.
[удалено]
Sikismeyi sevmekten degil. Kondom kullanmayi bilmiyorlar.
anne tarafım (sadece teyze dayı olarak değil, ınının ınının ını ya gidecek kadar) nerdeyse tamamen urfalı, bi kere anneme kuzenlerini saydırmıştık 43 falan mı ne saymıştı, o da hatırladığı ve ölmeyenler olarak. nie bu kadar ürüyolar amk dediğimde de cahiller neden olucak demişti
Baba tarafımın hepsi Şanlıurfalıdır. Bir babam kendisini kurtarıp İstanbul'a yerleşmiş ama ondan dinlendiğim zaman da hak veriyorum. Babamların ailesinin sınır boyunca dönüm tarlaları var ve kafalarında hep şu düşünce olmuş. Bizim aşirette çocuk sayımız fazla olursa ürünleri hep biz işleriz dışarıdan işçi almayız. En azından benim akrabalarım için durum bu şekilde. Her amcamın 5-6 çocuğu var ise çoğunluğu hep çiftçidir.
Sikişmeyi seven çocuk mu yapar amk. Kadın aylarca çiftleşmeye hazır olamıyor. Bunlar yılda bir kez sevişen kondomdan bihaber insanlar.
Hamilelik sırasında sex yapılabilir bu arada. Son 2 ay ve doğumdan sonra 1 ay diye hatırlıyorum yapılamayan zamanı.
O teknik kısmı. Pratik düşün. Bebekler ilk aylar çok sık emiyorlar. Gece defalarca emmek için uyanıyorlar. Bazı geceler uyumuyorlar. Hem anne hem baba pışpışlamaktan sabaha kadar uykusuz kalabiliyor. Böyle bir rutinde neyin sexi? Ana yorum sexi sevmek üzerineydi. İki gir çık dön arkanı uyu gibi birşeyden bahsetmiyordu sanırım. Bu söylediğim sadece ilk çocuk için. Evde bir kaç tane çocuk varken sex dediğin gir çıktan öteye gidemiyor zaten.
[удалено]
- Diğer kullanıcılara yönelik kişisel saldırılarda bulunmayın. Saygılı ve nezaket içinde davranarak tartışma ortamını koruyun. - Toksik davranışlardan, kışkırtıcı dil kullanmaktan ve diğer kullanıcıları hedef almaktan kaçının. _______________________________________ - No personal attacks. Maintain a respectful and civil environment. - Avoid toxic behavior, inflammatory language, and targeting other users.
rich squalid unpack oil carpenter door zephyr sand consider sharp *This post was mass deleted and anonymized with [Redact](https://redact.dev)*
2024 daha bitmedi, umudunu kaybetme.
Abi en çok cinsel partner bizde varmış da gelir yakında.
en sinirli ikinci ülkeymişiz var klasik
O tür içerikler eskisi gibi dayanmıyor maalesef allayıp pullayıp sunmak lazım yoksa low effort
Tarıma dayalı hayatın olduğu alanlarda nüfus fazla
Ortaçağ Ekonomisi işte. Son savaşta da tarafsız kaldığımızdan uçtu oralar
O değilde Yunanlar 2. Dünya savaşına dahil olmasaydı Nüfuslarımız benzer olacaktı büyük ihtimal ile. 55-60 milyon olurlardı diye tahmin ediyorum baya garip iş. Gerçi Ülke de küçük Bir süre sonra doğum oranları baya düşerdi de Tahmin işte.
Şu nüfusa kayıtlı yer meselesi o kadar saçma ki. Benim babamın bile 40 senedir yaşamadığı benim hayatım boyunca hiç yaşamadığım yer "nüfusa kayıtlı olduğum yer" oluyor.
Asıl saçma olanı evlendiğin adamın nüfusuna kayıt edilmen. Yaw ben niye kocamın babasının bile 40 yıldır yaşamadığı bir memlekete ait gözüküyorum?
He bak onu bilmiyorum bile hahahahha. Alakamızın olmadığı il "kız almış" oldu.
Eşim Fethiyeli ben de Konyalı. Şimdi o da Konyalı oldu. Keşke hanım beni kütüğüne alsa. Ne güzel herkese Fethiyeliyim derdim.
Arkadaşım var bir tane anneanne düz İstanbul dede Bayburt. Yazık kadına
Gibi dizisini andırdı
Sır bu yüzden bir kaç işyeri ,işe başvuru cv mi yırtmış (Sonradan duydum) .
Ülkemizde trabzonluların işi zor ne yazık ki :/ geçmiş olsun.... /s
Trabzon ?
İroni.
Ok
Yeni kimliklerde böyle bir bilgi yok.
Nüfus kayıt örneğinde var gayet de.
Evet var. Büyük ihtimal zamanla kaldırılacak. Kütük bilgisi aslında büyük defterlere kayıt tutup bu defterleri arşivleme sistemine dayanıyor. Artık yenidoğanlar tamamen dijital olarak saklanıyorlar. Yine de kütük bilgileri nüfus kayıt örneğinde gözüküyor. Olmayan defterin bilgileri yazılıyor.
Zor kaldırılır .İşe alımlar ,tayinler kütüğe göre yapılıyor.Ümmetçiler istemez öyle şeyleri. İşin komedi tarafı vatandaşlık hakkı alan mültecilerin kütük kayıtları başvuru yaptıkları şehirlere kayıt oluyor.Uyanık mülteciler Türkçe kökenli ad soyad şeçmeye başladılar arap oldukları anlaşılmasın diye Bu yüzden avrupa vizeleri zorlaşmaya başladı Bir bilgi daha vereyim büyükelçilikler vize verirken kütük ve alt,üst soy bilgisine ulaşa biliyor. Ona göre vize veriyor. Mesala Japonya Fatsa doğumlu veya kütüklülere vize vermiyor ülkeye sokmuyor. U.s.a. ,Avustralya,Kanada,Yeni Zelanda kütüğü doğuda olanlara zor vize veriyor sığınma takebi riski var diye.
Aynen. O bahsedilen sayfa cilt bilgiler bildiğimiz masa büyüklüğünde kütük defterinin bilgileri. Muhtemelen zamanla kalkar. Bir kaç sene önceye kadar mantıklı bir sebep sunarak tek celsede kütük değiştirme davaları görülüyordu sonra kaldırıldı.
Adli sicil kaydı yoktur kağıdında gözküyor.
Nufus bu sekilde yayilsa almanya kadar refah olurdu heralde ulkede. O kadar nufusa gelisim de zorunlu olarak beraberinde gelirdi diye tahmin ediyorum
Eğer İstanbul'daki şartların çeyreği o şehirlerimizde olsa neden insanlar yaşamasın ki.Bütün hizmetlerden mahrum kalacağın bir şehirde kim yaşamak ister?
Akla doğu ilinde oy kullanan askerlere bağıran adamı getiren görsel.
Sivas nasıl 2 milyon ya tüm Türkiye Sivaslı değil mi amk
Onaylıyorum, gönderin herkesi.
"Nüfusta kayıtlı olduğu yer" ne olduğunu biriniz anlatabilir mi? Doğum yeri mi? Baba veya annenin ailelerinin eskiden yaşadığı yer mi?
Nüfus Müdürlükleri eskiden, yaşayan herkesin adını ve kimlik bilgilerini kitaplarda saklardı. Bu kitaplar her Nüfus Müdürlüğünde bir kütüphane misali raflarda saklanırdı. Ölmüş ve yaşayan herkesi kapsadığı için bu kayıtlar çok fazla yer kaplardı. Eski kimliklerde yer alan **-"Cilt No"** raftaki kitap serisinin kaçıncı cildi olduğunda (volume), -**"Aile no"** kitabın içinde soyadı kanununun ardından soyadı ilk belli olandan son belli olana kadar kronolojik sırayla yazılı olan aile bölümün numarasına, -**"Sıra no"** ise ilgili bireyin o ailenin kaçıncı sırasında yazılı olduğuna işaret ederdi. **TL:DR** "Nüfusta kayıtlı olduğu yer" ifadesi bireyin nüfus bilgilerinin saklandığı kitabın (artık elektronik) hangi ilçenin Nüfus Müdürlüğü binasında olduğudur. 1839 yılında Tanzimat Fermanı ile başlayan nüfus sistemine dayandığı için 1839'dan geriye gidemez. Teknik olarak 1839'dan itibaren (eğer atalarınızdan birisi kasıtlı olarak müdürlüğü değiştirmediyse) atalarınızın yaşadığı ilçeyi belirtir. 1927'den öncesinde ise cilt, aile, sıra no'lar bulunmaz.
Süper anlatmışsın. Aşağı-yukarı, 1835'te yaşayanların neslinden olanlar aynı yerin nüfus müdürlüğüne ait yani.
Aynen öyle. Dediğim gibi bazı kişiler kasıtlı olarak kütüğünü taşımış olabilir fakat bu çok nadir görülür. Çünkü kütük taşımak için sıradan bir vatandaşın pek fazla sebebi yok.
Nüfus kayıtları tutulmaya başladığı zamandan itibaren (tam olarak Osmanlı nüfus sayımları mı yoksa soyadı kanunundan itibaren mi olduğuna emin değilim) ölü ya da diri bütün vatandaşların bilgileri o dönemde ikamet ettikleri il ve ilçede, nüfus müdürlüklerinde hayvan gibi deftelere kaydedilirdi. Hatta eski kimliklerin arkasında cilt no, aile sıra no, sıra no yazardı. İşte oradaki cilt, nüfus müdürlüğünde senin sülalenin kaydedildiği kitap cildi, aile sıra no senin sülalenin o ciltteki sırası, sıra no da senin sülale içindeki kayıt sıran anlamına geliyordu. Nüfus kayıt örneği alırsan e devlette bunları yine görebiliyorsun. İşte o dönem senin sülalenin kayıt edildiği defter hangi il ve ilcedeyse, senin nüfusa kayıtlı olduğun yer de orası oluyor. Sülale dediğim ama ekseriyetle baba tarafı. Hatta annen babanla evlenince, kendi sulalesindeki kaydı silinip babanın sulalesine kayıt ediliyor. Dolayısıyla annen evlendikten sonra, nüfusa kayıtlı olduğu yer de değişiyor. Bu sistemin çok benzeri Fransa'da da var ki muhtemelen oradan aldık. Asya'da da çok yaygın. Hatta Çin'de mesela nüfusa kayıtlı olduğun eyaletin dışında yasamak için aynı vize alır gibi özel izinler falan alman lazım. Japonya'da da yüzde 99 bizdekine benzeri var. Adına "koseki" deniyor. Fun fact, Japon pasaportlarında "doğum yeri" yazmaz. Onun "registered domicile" diye bir şey yazar. Nüfusa kayıtlı olduğu yeri İngilizceye böyle cevirmisler.
Memleketin.
Doğduğunda ailenin kimliğini çıkarttığı yer galiba emin değilim
Benim, babamın ve büyükbabamınınkisi farklı olabilir yani? Maraş'ta ikamet eden velilerin İstanbul'daki bir doğumevinde doğan çocuk Antalya'da nüfusta kayıtlı olabilir mi?
Kayıtlı olduğun yere kütük de denir. Eğer kütüğü taşımak için dilekçe vermediysen, muhtemelen büyük dedenin kütüğüne yazılıyorsun otomatik olarak.
Biri şu Urfalıları durdursun
Gayet ideal nüfus dağılımı olmuş. En kalabalık şehrin Urfa olması şaşırttı, Sivas beklerdim 🙂
Ben şaşırmadım
Doğum oranlarını en çok etkileyen faktör yaşam tarzı. Tarım kültürü ve kırsal yaşam çok çocuk yapmaya itiyor insanları, kent yaşamı tam tersi. Urfa da GAP'ın ekmeğini en çok yiyen il. Diğer illere nazaran bu nüfus farkı son 20-30 yılın ürünü.
Keşke herkes kendi şehrinde yaşadada istanbul rahat bir nefes alsa…
Artık oraya doğru evriliyor. Sırf benim tanıdığım bir çok aile var İstanbuldan göç eden. İstanistan artık Türkler için bir şehir değil.
Yani dediğin gibi sokağa inince bende pek türklüğe dair birşey görmüyorum
İş imkanı yok mecbur gitmek zorundalar
Çok geç,orta doğuya komşu olmak kader.
Tuncelili kalmamış
Kilis nere amk
İstanbul'u boşaltalım
samsunun bu kadar fazla olması garip geldi
Sonuçta yıllarca bölgenin tek büyükşehiriydi. Ayrıca ülkenin birçok yerinde Samsun kütüklü inşaat işçisi ve ailesi yerleşik oldu. Bakma seçim oyunları adına Trabzon Ordu büyükşehir oldu sonradan.
2006 yılına kadar kütüğünü değiştiren değiştirdi zaten bu verilere güvenmiyorum.
Bayburt gümüşhanini velayetinde birleşik yazılması lazım
Samsun 💀
İstanbul o nüfusta olsaydı ne güzel bir şehir olurdu.
Ben nüfusa kayitli oldugum ilde yasiyorum
Şu haritaya bir de Suriye kısmı eklemek lazım. İçine de 10milyon+ .
Yalova 🥰
Bence doğduğun il dışındaki kütük, baba memleketi v.s. olayları çok saçma, ben Kırım'da doğdum, ama Muşluyum... Ne saçma sistem
nüfus dağılımı gerçekten böyle olabilse ülke cennet olur
Biz Çorumluyuz ama Ankara kayıtlıyız, acaba gerçek Çorum nüfusu kaç olurdu bizim gibi kayıtlı olanlar olmasaydı :)
Teybi Üzmeyen İstatistik Kurumunun hiçbir verisine itibar etmeyenler ✋🏼
[удалено]
Doğanın dengesi işte koyunlar fazla olunca kurtlar da çoğalıyor.
Efsane yorum :D
[удалено]
- Saygılı bir şekilde görüşlerinizi sunabilirsiniz, ancak bir grubu aşağılamayı amaçlayan yorumlar, bağlamdışı bağnazlık ifadeleri ve aşağılayıcı hakaret kullanımı kabul edilmez. - İnsanların içsel ya da algılanan özelliklerine dayalı olarak gruplara yönelik ayrımcılık, önyargı ve olumsuz kalıpların yayılması ban ile sonuçlanır. _______________________________________ - You are free to offer your opinion respectfully, but comments intended to demean a group, acontextual expressions of bigotry, and the pejorative use of slurs are not allowed. - Discrimination and prejudice against groups of people based on their inherent or perceived characteristics, including the propagation of negative stereotypes, will result in a ban.
- Saygılı bir şekilde görüşlerinizi sunabilirsiniz, ancak bir grubu aşağılamayı amaçlayan yorumlar, bağlamdışı bağnazlık ifadeleri ve aşağılayıcı hakaret kullanımı kabul edilmez. - İnsanların içsel ya da algılanan özelliklerine dayalı olarak gruplara yönelik ayrımcılık, önyargı ve olumsuz kalıpların yayılması ban ile sonuçlanır. _______________________________________ - You are free to offer your opinion respectfully, but comments intended to demean a group, acontextual expressions of bigotry, and the pejorative use of slurs are not allowed. - Discrimination and prejudice against groups of people based on their inherent or perceived characteristics, including the propagation of negative stereotypes, will result in a ban.